Pages

10 Ağustos 2011 Çarşamba

Zamanın Başlangıcı


“Zamanın başlangıcı” kavramını anlamak ilk bakışta zor olabilir. Çünkü düşündüğümüz her şey zamana bağımlıdır. Gözümüzün önüne getirdiğimiz her maddesel olay, zamanın akışı içinde gerçekleşir. Ama zaten önemli olan da budur. Big Bang’den önce hiçbir madde olmadığı için, tam bir “yokluk” vardır. Big Bang’deki patlama ile evrene dağılan “kozmik yumurta”, uzunca bir süre beklemiş ve sonra da patlamaya karar vermiş değildir. Big Bang anından önce o kozmik yumurta da, o kozmik yumurtanın dağılacağı bir “uzay boşluğu” da yoktur. Hiçbir madde olmadığına göre, maddenin etkileşimlerine göre işleyen zaman da olmaz.

Big Bang’in yalnızca maddenin değil, zamanın da başlangıcı olduğu, üç İngiliz astrofizikçi (Hawking, Ellis ve Penrose) tarafından geliştirilen uzay-zaman teoremi ile açıklandı. Ortaya çıkan “zamansızlık” kavramı, yalnızca maddenin değil, zamanın da yaratılmış olduğunu göstererek önemli bir gerçeği ortaya koyuyordu.

Zaman maddelerin hareket etme ölçüsüdür. Dolayısıyla madde yoksa zamanda var olamaz. Big Bang öncesinde ise madde olmadığı için zaman yoktur. Zaman Big Bang'te atomların oluşması ile başlamıştır.

Bu noktada önemli bir gerçek daha karşımıa çkar. Evreni vareden Yaratıcı, hem maddeyi hem de zamanı yaratmış olduğuna göre, her ikisinden de bağımsız bir varlık olmalıydı. Ünlü Amerikalı astrofizikçi Hugh Ross evrenin Yaratıcı’sının tüm boyutların üzerinde olduğunu şöyle açıklar:

“Zaman, olayların meydana geldiği boyuttur. Eğer zaman, patlamayla birlikte ortaya çıkmışsa, o zaman evreni meydana getiren nedenin evrendeki zaman ve mekandan tamamen bağımsız olması gerekir. Bu bize Yaratıcı’nın evrendeki tüm boyutların üzerinde olduğunu gösterir. Aynı zamanda Yaratıcı’nın bazılarının savunduğu gibi evrenin kendisi olmadığını ve evreni kapladığını, sadece evrenin içindeki bir güç olmadığını kanıtlar.”