Pages

28 Mart 2010 Pazar

Işık da Beynimizde Oluşur

Görme olayının nasıl gerçekleştiğini anlatırken, hep dışardan gelen ışığın, gözümüzdeki hücreleri harekete geçirdiğini ve bu hareketlenmenin görüntünün oluşmasına neden olduğunu belirttik. Ancak burada belirtilmesi gereken çok önemli bir nokta daha bulunmaktadır. Gerçekte, beynimizin dışında, bizim bildiğimiz anlamda ışık yoktur. Bizim bildiğimiz, tanıdığımız ışık, yine beynimizde oluşur. Dış dünyada, yani beynimizin dışında ışık olarak tanımladığımız şey, elektromanyetik dalgalar ve fotonlardır. Bu elektromanyetik dalgalar veya fotonlar, retinayı uyardığında bizim bildiğimiz 'ışık' oluşur.

Sonuç olarak, ışık gözümüze gelen bazı elektromanyetik dalgaların veya parçacıkların bizde oluşturduğu etki ile meydana gelmektedir. Yani dışarıda, beynimizdeki görüntüyü oluşturacak ışık da yoktur. Sadece bir enerji vardır. Ve bu enerji gözümüze ulaştığında biz rengarenk, ışıl ışıl, parlak, aydınlık ve gerçek olduğunu sandığımız bir dünya görürüz.


18 Mart 2010 Perşembe

Rüyalar ve Yaşantımız

Yıllar boyu bilim insanları ve filozoflar tarafından tartışılan maddenin mahiyeti konusunun en dikkat çekici noktası hiç kuşkusuz gördüğümüz rüyalardır.

Her insan mutlaka uyur ve bir şekilde rüya görür. Ve uykudan uyanmadığı sürece gördüğü şeyin bir rüya olduğunu düşünmez. Bir insan yatağında uyurken rüyasında kendisini lüks bir evde, güzel bir manzara eşliğinde, lezzetli yemekler yiyorken görebilir. Gördüğü manzaradan zevk alır, yediği yemeklerin lezzeti ona muazzam bir keyif verir. Belki bir taraftanda müzik dinliyor olabilirsiniz. Ama o anda tüm bunların bir rüya olduğu asla düşünmezsiniz. Biri bunu size hatırlatmaya kalkışsa rüyada olmadığınızı kanıtlamaya çalışırsınız. Yani durumun gerçekliğinden son derece eminsinizdir. Ta ki uykunuzdan uyanana kadar.

Rüyaya dair bunun gibi pek çok örnek verilebilir. Üzülürsünüz, ağlarsınız, gülersiniz, sevinirsiniz, hastalanırsınız belki de ölürsünüz... Peki ya şu anda da bir rüyadaysak? Rüyada olmadığımız garantisini bize kim verebilir?