Geçmişe dair yaşadığınız birçok olay hafızanızda mevcuttur. Doğduğunuz tarih, okuduğunuz okulların isimleri, öğrendiğiniz dersler, arkadaşlarınız, onlarla yaşadığınız pek çok olay, hastalıklarınız, akrabalarınız gibi milyonlarca detay hafızanızda mevcuttur.
Bugüne kadar size ulaşan tüm bilgiler ribozomlarda ‘hafıza molekülleri’ olarak adlandırılan proteinlere dönüştürüldü. Bu protein molekülleri elektrik sinyalleri olarak şifrelendi. Böylece milyonlarca bilgi saklandı. Siz buna, ‘geçmiş’ demektesiniz. Bu bilgilerin birikmesi ile bir geçmişiniz oldu. ‘Hatırlıyorum’dediğiniz anda gerçekte, hatırlama anında hücrenin uyarılması sonucu protein şeklinde saklanan bu şifrelerin tekrar hafızaya çağrılması olayı gerçekleşmektedir. Bu vasıtayla örneğin size, ‘hangi okulda okudunuz?’ diye sorulduğunda, okulunuzun şifresi deşifre edilmekte ve siz de cevabı vermektesiniz.
Beynin içinde elektrik sinyalleri olarak şifrelenen sesleri, görüntüleri, kokuları, tatları saklayan kimdir? Tüm bu şifreleri birer algı olarak anımsayan yani tekrar algılayan şuur kime aittir?
Elbette bu şuur, beyni oluşturan sinirler, yağ tabakası ve sinir hücrelerine ait değildir. Bu şuur, çok açıktır ki ruhtur. Şuursuz bir et parçasının bir hafızaya sahip olması, milyonlarca bilgiyi depolayacak, istendiğinde hatırlamasını sağlayacak bir sistem kurması imkansızdır. Bu durumda hafızanın insana verilen bir algıdan ibaret olduğu gerçeği ortaya çıkar.
Hatta rüyanızda size ulaşılabilse ve 'o ev senin evin değil' denebilse şiddetle karşı çıkar, rüyanızdaki evin kendi eviniz olduğunu savunursunuz. Yaşadığınız yer, çalıştığınız firma, eşiniz, kardeşiniz, alışkanlıkarınız, sevdiğiniz yemekler gibi detaylar da rüyanızda şu ankinden farklı olabilir. Ancak siz bunları hiç yadırgamazsınız. Hatta rüyanızdan hiç uyanmasanız, bu değişikliği hiç farketmeden yaşantınıza devam eder ve rüyanızdaki hayatınızın gerçek yaşantınız olduğunu düşünürsünüz. Oysa çok açıktır ki, rüyanızdaki tüm bunlar size ait olmayan, sadece hafızanıza verilen bilgilerden ibarettir.
Uyandığınızda ise belli bir hafıza ile uyanırsınız. Uyuduğunuz oda, yanınızdaki komodin, üstündeki ışık ve diğer nesneler, odadaki ayrıntılar… her şey tamdır ve aynı şekilde durmaktadır. Rüyanızda size nasıl bir hafıza veriliyor ise, uyandığınızda da daha önce verilmiş bir hafızanın algıları ile devam edersiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder