Pages

4 Ocak 2011 Salı

Atomu Anlama Serüveni -1-

İnsanlar en eski devirlerden bu yana maddenin ne olduğunu araştırıyor.

Bu konuda (bilinen) ilk öneriyi Thales (m.ö 624, m.ö 546) sunmuş ve maddenin en küçük yapı taşı için 'su' demiştir. Çünkü Thales ezilen hemen herşeyden su çıktığını ve sulanan ağaçlarında büyüğünü gözlemlemiştir. Bu nedenle suyun bilinen herşeye dönüşebileceğini düşünmüştür. Anaksimenes ( m.ö 585, m.ö 525) bu düşünceye karşı çıkmış ve nihai temel ögeyi 'hava' olarak tanımlamıştır. Heraclitus ( m.ö 490, m.ö 430) ise bu temel madde için 'ateş'demiştir.

Empedokles
Zamanla bu fikirler geride kalmış ve Empedokles ( m.ö 490, m.ö 430) temel öğe olabilecek dört aday göstermiştir:toprak, su, ateş, hava. Empodekles bununla kalmamış ve bu öğeler arasında ilişkileri benimseyen iki de etkileşim önermiştir: sevgi ve çatışma. Ona göre su ve ateş çatışıyor ve birbirini yok ediyor, toprak ve su ise birleşip yaşamı meydana getiriyordu.

Demokritus
M.Ö 400 lere gelindiğinde Abderalı düşünür Demokritus (m.ö 470, m.ö 400) şöyle bir görüş ortaya atmıştır: 'madde birleşiminden sonra daha fazla bölünemeyecek küçük temel parçacıkların birleşiminden oluşmuştur'. Demokritus’a göre birkaç değişik şekilde ortaya çıkan bu bölünemez yapı taşlarının değişik şekillerde bir araya gelmesi ile de etrafımızda gördüğümüz nesneler oluşmuştur. İşte Demokritus bu yapı taşlarını 'bölünemeyen' anlamına gelen'atomos' yani 'atom' olarak adlandırmıştır.

Aristoteles
Demokritus, bu kavramı ortaya atmıştır ama bunu o dönemin diğer filozoflarına inandıramamıştır. Özellikle de dönemin en büyük filozofu Aristo'ya. Bu görüşü Aristoteles reddedince, çoğu kişi de bu düşünceye inanmamıştır. Hatta Demokritus öldükten yüzyıllar sonra bile kimse atomdan bahsetmemiştir.

Ancak Robert Boyle (1626 - 1691) veAntoine Lavoisier (1743 - 1794) gibi modern kimyanın kurucuları Aristo'nun yanıldığını anladılar. Böylece atomu anlamamız için kapıyı açtılar.



1800'li yılların başında bilim adamları maddenin doğasını anlamaya yönelik çalışmaları sırasında bu küçük parçacıklarla karşılaştılar. İngiliz bilim adamıDalton, deneyleri sırasında, maddeyi oluşturan ama yapısını tanımlayamadığı bu temel ögelere ilişkin ilk kanıtları elde etti. Ondan sonra da keşifler ardı sıra devam etti. Atomun varlığı kanıtlandıktan sonra da, yapısını anlamaya yönelik bir çok kuram ortaya atılmıştır. Bu kuramları ikinci yazımızda inceleyeceğiz.