Varsanı veya halüsinasyon, bir his organını uyaran hiçbir nesne veya uyarıcı olmaksızın, alınan bir sanının varlığına inanma durumudur.
Yani halüsinasyon gören kişilerin beyinleri dış dünyada var olmayan nesneleri sanki varmış gibi beş duyu organı ile algılar.
Hepimiz halüsinasyon görebiliriz. Örneğin ateşli hastalıklarda hemen herkes bunu yaşamıştır. Ya da daha farklı bir örnek olarak, şimdi "lütfen aklına filleri getirme" cümlesini okuduğunuzda aklınızda ister istemez bir filin görüntüsü canlanır. Halüsinasyonlar, görülebilir, duyulabilir, hissedilebilir, koklanabilir ve tadı alınabilir olgulardır.
Dış uyarıcıların yokluğunda yaşanan halüsinasyonlar, düşüncelerden değil, gerçek mekandan kaynaklanıyormuş gibi yaşanır ve normal bir algının niteliklerine sahiptir, yani canlıdır, somuttur ve inandırıcıdır.
Örneğin kronik alkol ve kokain bağımlılarında hayvan görme (zoopsi) görsel bir halüsinasyondur. Halüsinasyon yaşayan kişilerin davranışları değişir. Bu hastalarda görünürde hiçbir sebep yokken vahşi hayvanlardan kaçmak, tehlikeli düşmanlardan korunmak, düşsel seslerle konuşmak, bakışları hareketsizleştirmek gibi davranışlarda bulunurlar.
Tüm bunlardan anlaşıldığı üzere tıpkı rüyalarımızda olduğu gibi halüsinasyonlarda ‘algılar dünyasında yaşadığımızın’ ve ‘görmek, duymak, hissetmek, koklamak, duymak’ gibi olguların oluşması için dış dünyaya ihtiyacımızın olmadığının açık bir delilidir.